Covid-19 geçmişte kaldığında, kısıtlamalar olmadan daha önce görmediğimiz, keşfetmediğimiz uzak yerlere seyahat etmeyi hepimiz heyecanla bekliyoruz. Bu süreçte bizim gibi birçok gezginde evde şimdiden gezilecekler ve yapılacaklar listelerini oluşturmaya başladı bile. Biz de bu konuda size ilham verebileceğini düşünerek bir liste hazırladık. Bu listede, yeni ve garip yerleri keşfetmeyi sevenler için gerçekten mutlaka ziyaret edilmesi gereken, dünyanın en sıradışı, zorlu ve hayranlık uyandıran doğa harikalarından bazıları var.
-
10 Başı Dumanlı Dağ Fitz Roy
Fitz Roy Dağı, Güney Patagonya Buz Alanı'nda yer alır ve deniz seviyesinden 3375 metre yükseklikte uzanır. 1877'de özellikle Patagonya'da araştırmalar yapmış ünlü Arjantinli jeolog, antropolog ve kaşif olan Francisco Pascasio Moreno, Charles Darwin'in ünlü yolculuğu sırasında HMS Beagle gemisinin kaptanlığını yapmasıyla tanın Robert Fitz Roy'un onuruna dağa Fitz Roy adını vermiştir.
Bu görkemli dağ aynı zamanda Cerro Chaltén olarak da adlandırılır, Cerro 'tepe' ve Chaltén ise dumanlı dağ anlamına gelir. Sigara içen dağ lakabı, dağın bir volkan olduğu inancından gelir, çünkü zirvesi çoğunlukla bulutlarla kaplıdır. Gün doğumunda Fitz Roy pembe güllerin rengine bürünür.
Ünlü giyim markası Patagonia'nın sahibi Yvon Chouinard, 1968'de Fitz Roy'un popüleriterisini zirveye çıkardı ve bu nefes kesici doğa harikasına o kadar hayran kaldı ki, giyim markası Patagonia'nın logosunda dağın şeklini kullandı.
Bir maceraperestseniz ve bir sonraki tatilinizde bir dağa tırmanmak istiyorsanız, Fitz Roy'u denemek isteyebilirsiniz. Ancak şimdiden uyaralım bu dünyanın en zorlu tırmanışlarından biri olarak kabul edilir.
-
9 Luminous Lagoon (Aydınlık Lagün)
Bob Marley, Usain Bolt, Jamaika romu ve Blue Mountain kahvesinin doğum yeri olmasıyla ünlü Jamaika, oldukça popüler bir turizm merkezidir. Burada mükemmel yerel mutfağı deneyimleyecek, korsanların tarihi hakkında aydınlanacak ve muhteşem plajları keşfedeceksiniz. Hava güzel olduğunda, geceleri Luminous Lagoon'da bir tekne turu yapabilir ve sihrin gerçekleşmesini bekleyebilirsiniz.
Lagünün suyu karıştırıldığında parlak mavi tonlarında yanar. Bunun nedeni, lagünde yaşayan ve gelişen mikroskobik dinoflagellat adı verilen alg popülasyonudur. Tekne turları, Glistening Waters Marina'dan hareket eder ve hatta su ışıl ışıl iken suya atlayıp yüzmenize bile izin verilir.
-
8 Kuzeybatı İzlanda'nın Trolü Olan Deniz Yığını Hvitserkur
Deniz yığınları, denizden çıkıntı yapan ve sürekli dalga erozyonuyla oluşan jeolojik yer şekilleridir. Bu oluşumların özellikle büyük olanları oldukça keyifli bir seyir zevki sağlar. En hayranlık uyandıran deniz yığınlarından bazıları: Avustralya'daki Ball's Piramidi, Ekvador'daki Uyuyan Aslan ve İskoçya'daki Hoy'un Yaşlı Adamıdır.
İzlanda'ya bir gezi planlıyorsanız, seyahat programınıza Kuzeybatı İzlanda Trolü'ne bir gezi eklemelisiniz. Bu heybetli deniz yığını, Vatnsnes yarımadasında 50 metre açık denizde duruyor. Bazı turistler, yapıyı devasa bir hayvan içme suyuna benzetiyor veya birçoğu onun bir dinozora benzediğini söylüyor.
Bununla birlikte efsaneye göre, resmi olarak Hvitserkur olarak bilinen deniz yığını, Wesfjords'ta Strandir'de yaşayan bir trol idi. Trolün tek bir amacı vardı ve o da yakındaki bir manastırdaki çanları yıkmaktı. Çünkü İzlandalı troller kiliselerden ve çanlarından nefret ediyorlardı. Trol kötü planını ortaya koyamadan, gün doğumunun ilk ışıklarına yakalandı ve bir taşa dönüştü.
-
7 The Needles (İğneler)
The Needles, kulağa hoş gelen en heyecan verici isim olmasa da, dünyanın en güzel doğa harikalarından birine ait. The Needles, Birleşik Krallık'taki İngiliz Kanalında yer alan Wight Adası'nın ortasından geçen üç tebeşir yığınının adıdır. Ne yazık ki, tehlikeli gelgitler nedeniyle bu olağanüstü kayalara seyahat etmek yasaktır, ancak burundan muhteşem bir manzara sunarlar.
Başlangıçta dört kaya vardı, ancak biri 1764'teki büyük bir fırtınada çöktü. The Needles, "Lut'un Karısı" olarakta adlandırılan ve aralarında tek iğneye benzeyen dördüncü kaya nedeniyle bu şekilde adlandırıldı. Kalan üç kaya uzaktan iğnelere benzemese de bu isimle anılmaya devam ettiler. Lut'un Karısı'nın denizde yarattığı boşluk kolayca farkedilebilir ve uzaktan çok büyük bir ağızdan eksilmiş bir diş gibi görünür.
-
6 Hayal Gördüren Tuz Madeni Yekaterinburg
Kendinizi Rusya'da bulursanız (ve klostrofobik değilseniz), kendinize özel bir hükümet izni alın ve terk edilmiş Yekaterinburg tuz madeninde bir tura çıkın. İçeride sarı, beyaz, kırmızı ve mavi renklerde duvarlar, zeminler ve tavanlar boyunca hayal görmeye neden olan doğal karnalit katmanları bulacaksınız. Milyonlarca yıl önce, çok tuzlu bir deniz tamamen kurumuş ve bu karnalit maden yataklarını geride bırakmıştır.
Çizgili oluşumlar yüzeyin 650 fit (yaklaşık 198 metre) altında yer alır ve ilk olarak fotoğrafçı Mikahil Mishainik madeni keşfetmek ve birkaç fotoğraf çekmek için 20 saatten fazla zaman harcadığında halka buradan bahseldi. Madende yaşadığı deneyimi "sürekli susama ve tüm zaman akışını kaybetme" olarak tanımlamıştır.
-
5 Dünyanın En Yüksek Ada Zirvesi Carstensz Piramidi
Endonezya ormanlarının 16.024 fit (yaklaşık 4.884 metre) yukarısında çıkıntı yapan Carstensz Piramidi, dünyadaki en yüksek ve muhtemelen en egzotik ada zirvesidir. Piramit, Batı Papua'da bulunan ve Yedi Zirvenin en uzak noktasında bulunan büyük bir kalker kayalıktır. Yüksekliğinin, 16.503 fit (yaklaşık 5.030 metre) olduğunu belirten bazı seyir hava haritaları nedeniyle de tartışmaların kaynağı olmuştur. Dağın yamaçlarında, çoğu son 20 yılda geri çekilip kaybolan birkaç buzul vardır. 1623'te, Hollandalı bir kaşif olan John Carstensz, Carstensz Piramidi'nin tepesine yakın buz ve kar gördüğünü söylediğinde, Hollandalılar inanmamıştır. Bunun nedeni, dağın ekvatora olan yakınlığıydı. Carstensz ve ekibi, dağı gören ilk Avrupalılardır.
Carstensz Piramidi'ne tırmanmak, maceracıların zevk alacağı bir zorluktadır. Çünkü tropik bir ormandan zirveye ulaşmak oldukça uzun zaman alır. Bu nedenle tırmanış için en uygun zaman Nisan ve Kasım ayları arasıdır. Dağ'ın zirvesine ilk kez 1962'de Avusturyalı dağcı Heinrich Harrer çıkmayı başarmıştır. Harrer aynı zamanda en çok satan Tibet'te Yedi Yıl kitabının da yazarıdır.
Bu günlerde, dağa erişime yalnızca macera turizmi acenteleri aracılığıyla izin verilmektedir ve bir hükümet izni gereklidir.
-
4 Yellow Dragon Gully (Sarı Ejder Travertenleri)
Seyahatleriniz sizi Çin'e götürürse, Yellow Dragon Gully (Huanglong Milli Parkı) mutlaka görmeniz gereken yerler arasındadır. Bu nefis traverten Huanglong Vadisi'ndeki ormanlar ve buzullar boyunca yayılır. Ziyaretçiler burayı devasa bir altın ejderhaya benzettiği için bu isimle anılmaktadır.
Başlangıç noktası, vadinin tepesindeki Budist tapınağındadır ve konuk karşılama göletinde sona erer. Yıl boyunca buradaki kalsit birikintilerinin oluşturduğu doğal havuzlar sarıdan yeşile veya maviye hatta kahverengiye renk değiştirir. Vadi, 1992 yılında Dünya Mirası Alanı ilan edilmiştir.
Sarı Ejderha Travertenleri'ni keşfederken, altın kalkık burunlu maymunlar adı verilen Sichuan maymunlarıyla ve hatta dev pandalarla karşılaşabilirsiniz. Turistlerin yoğun olduğu mevsimlerde bir teleferik mevcuttur ve traverten boyunca ziyaretçilerin erişebileceği ahşap bir tahta kaldırım vardır.
Sadece sıcaklığın yıl boyunca ortalama 7 santigrat derece olduğunu unutmayın, bu yüzden giderken kalın bir şeyler giymek isteyebilirsiniz.
-
3 Başka Bir Gezegene Aitmiş Gibi Gözüken Danakil Çöküntüsü
Kükürtlü kaplıcalar, tuz dağları ve asit havuzları kulağa pek çekici gelmeyebilir, ancak her yıl Danakil Çöküntüsü'nü şahsen görmek isteyen çok sayıda ziyaretçiyi Etiyopya'ya çekiyorlar. Bunlara turistler, tuz madencileri ve bilim adamları dahildir. Tuz madencileri günümüzde hala Afar Gölü çevresindeki düz alanlardan tuz levhaları çıkarmak için deve kervanı ile seyahat ediyorlar. Deniz seviyesinin 400 fit (yaklaşık 121 metre) altında, Dünya'nın en sıcak ve en alçak yerlerinden biridir.
Danakil Çöküntüsü'nün bu görüntüsü, üç tektonik levhanın birbirinden uzaklaşmasından kaynaklanmaktadır ve bu uzaklaşma halen devam etmektedir. Aynı zamanda volkanik aktivite, erozyon, okyanus tarafından su baskını ve yeryüzünün yükselip alçalmasını içeren karmaşık bir jeolojik geçmişe sahiptir. Uçsuz bucaksız düzlük o kadar alışılmışın dışında görünmektedir ki, araştırmacılar 2016 yılında mikropların sıcak ve misafirperver olmayan bu ortamda kalıp kalmayacağını belirlemek için bir araştırma yaptı. Araştırma da bir takım mikroorganizmalara rastlanmış olması bilim adamlarında büyük bir heyecan yarattı ve bu mikroorganizmaların Mars'ta da hayatta kalıp kalamayacaklarını merak etmelerine neden oldu.
Dallol'un kükürt kaynakları, çöküntünün bir parçasını oluşturur ve neon yeşili ve sarı renkli sıvılar kayalardan akarken turistlerin büyük ilgisini çeker. Siz de farklı bir tatil arıyorsanız (ve erken uyanmayı seviyorsanız), burası tam size göre bir yer olabilir. Sadece yanınıza sağlam bir ayakkabı aldığınızdan emin olun.
-
2 Alofaaga Hava Delikleri
Deniz seviyesinin yüksek olduğu bir zaman Samoa'daki Taga köyünü ziyaret etmek ve sakinlerden Alofaaga Hava Deliklerine kadar size eşlik etmelerini istemek için en iyi zamandır. Bu hava delikleri, su altı mağaralarını oluşturan lav akışlarının sonucudur. Zamanla bu mağaralar, okyanusun yukarıdaki kaya yüzüne bağlanmasına izin veren tüneller haline gelene kadar yukarı doğru büyüdü. Bu deliklerden fışkıran sular kimi zaman 20 metreden daha yükseğe kadar çıkabilmektedir.
Eğlenceye katkıda bulunmak için, Taga köyü sakinleri kaya yüzündeki deliğe bir hindistancevizi koyarlar ve gelen turistlere bu hindistancevizinin nasıl havaya fırladığını gösterirler.
-
1 Uçurumların Okyanusla Buluştuğu Yer NaPali Sahili
Plaj tatilleri söz konusu olduğunda, adalar çoğu gezginler için yapılacaklar listesinin başında gelir. Beyaz kumlu plajlar ve turkuaz rengi sular asla popülerliğini kaybetmez. Bu nedenle Hawaii, zümrüt yeşili tonları, ışıltılı denizleri, mükemmel mutfağı ve güzel kültürü ile en çok tercih edilen bir seyahat noktalarından birisidir. Hawaii'de, Kauai adasında, NaPali Sahili'ni ziyaret ederek ömür boyu unutamayacağınız bir tatil yapmanız mümkün.
Burada arkeolojik alanlar, harika plajlar, yürüyüş parkurları ve okyanusla dağların buluştuğu muhteşem manzaraya sahip tepeler bulacaksınız. Kalalau yolu üzerinden NaPali sahiline yürüyüş yapabilir veya sahil şeridinin muhteşem manzarasına sahip olacağınız Polihale Plajı veya Kee Plajı'na gidebilirsiniz. Hatta deniz yoluyla sahili keşfetmek için bir kayık veya motorlu tekne kiralayabilir ve yolda şnorkelle yüzmek için biraz zaman ayırabilirsiniz. Gerçekten çok yönlü bir deneyim istiyorsanız, NaPali sahili boyunca birçok büyük vadiyi havadan görebileceğiniz bir helikopter turuna çıkabilirsiniz.
Kaynak: 1
0 Comments