Ağaçlar uzun yıllardır evleri ve yaşam alanlarını dekore etmek için kullanılmaktadır. Eski Çinliler, İbraniler ve Mısırlılar, yaprak dökmeyen bitkileri sonsuz yaşamın sembolleri olarak görüyorlardı. Avrupalı paganlar kışın karanlık günlerini canlandırmak için salonlarını yaprak dökmeyen dallarla süslerlerdi.
Yılbaşı diğer bir deyişle noel ağaçları geleneğini ise ortaçağ Almanlarının başlattığı biliniyor. Noel arifesinde 24 Aralık’ta evlerinin içerisine köknar ağaçları getirirlerdi. Ağaçlarını gofret, mum ve kırmızı elmalarla süslediler. Aslında bu ağaçlar Adem ile Havva’nın yaşadığı Cennet Bahçesi olan Aden’deki ”cennet ağaçlarını” sembolize ediyordu.
17. yüzyılda Alman yerleşimciler geleneği Kuzey Amerika’ya getirdi. Gelenek, Kraliçe Victoria onu popüler hale getirene kadar çoğu kişi tarafından bilinmiyordu. 1846’da Victoria ve Alman kocası Prens Albert, Windsor Sarayı’nın içerisine bir Noel ağacı diktiler ve onu ortaçağ Almanlarının yaptığı gibi oyuncaklar, şekerlemeler, patlamış mısır ve kurabiyelerle süslediler.
Haberin yayılmasıyla birlikte Noel ağaçlarının popülaritesi bir anda yükseldi ve İngiltere ve Kuzey Amerika’da bir gelenek haline geldi. Bugün ise artık bu geleneği dünyanın her yerinde görebilmemiz mümkün.
0 Comments