Onca Şey olarak #gezgince adı altında gezginlerle yapmakta olduğumuz röportajlardan oluşan yazı dizimizde bugünkü konuğumuz Dilara Hacıoğlu. Dilara, özel sektörde çalışan ama bir o kadar da çalışırken nasıl bu kadar yeri gezmeyi başarıyor, pes dedirten biri. 🙂 Kendisinin samimiyeti ve içtenliği sayesinde kıpır kıpır bir röportaj oldu diyebiliriz. 🙂 Gelin daha fazla vakit kaybetmeden sözü kendisine bırakalım.
Kısaca kendinden bahseder misin?
Enerjisiyle bazen insanlara yeter dedirten, kendini durmadan sorgulayan. Beyaz yakalı ve aynı zamanda gezgin. Durdurulamaz enerjik, bazen minik depresif. Gezmeyi, öğrenmeyi, tatmayı, “deneyimlemeyi” çok mu çok seven yakında 28 yaşına girecek genç bir kadın. 🙂
Sence gezginlerdeki bu gezme ve keşfetme arzusu nereden geliyor?
İnsanları diğer canlılardan ayıran en belirgin özelliklerden biri; sorgulama güdümüz. Farklı medeniyetlerin nerede, nasıl ve hangi koşullarda yaşadıkları konusu benim için her seferinde bir sürpriz yaratıyor desem yeri. Dahası güneşin farklı bir açıyla vurduğu, volkanik dağların yaşayıp söndüğü, okyanusun ortasında kendi ekosistemine sahip olan bir ada gibi, dünya üzerindeki tüm bu muazzam düzen, en azından benim gibi gezginleri daha çok görmeye daha çok öğrenmeye sevk ediyor diye düşünüyorum.
Yalnız mı yoksa birileriyle mi gezmek daha keyifli?
Sanırım bu gezinin amacına bağlı olarak değişkenlik gösterecektir. Yalnız gezdiğim zamanlar da edindiğim tecrübe ve olgunluğun hayatıma katkısı çok büyük. Ancak yine de doğru yol arkadaşları ile yan yana yapılacak bir yolculuktan, yenilecek yemekten, tadı çıkarılacak manzaradan daha güzeli olamaz... Çünkü hayat ve deneyimler paylaştıkça güzel...
Gezdiğin ülkeleri veya şehirleri neye göre seçtin veya seçmektesin?
Bu sorunun yanıtı, en azından benim tarifim ile çok komplike değil, çıkış: İstanbul, varış: "Anywhere" ve makul bir bilet tutarı. 🙂 Her yeri görmek isteyen biri olduğum içindir belki de, sıralamayı çok önemsediğimi söyleyemem. (Festival, özel günler vb. durumlar var ise planlamayı buna göre yapıyorum tabii.)
Hangi ülke veya şehir ne sebeple seni oldukça etkiledi?
Sanırım açık arayla, 3-4 günlük hiking'i ile izlediğim muhteşem kanyonu yanısıra, görkemiyle izlemeye doyamadığım Çin'deki Yunnan eyaleti listenin başını çekiyor.
Aklına geldikçe hala seni gülümseten bir anın var mı?
En çok güleceğim şey; yukarıda bahsettiğim hike esnasında kaldığımız koca kanyondaki hostelin tuvaletlerinden, kanyonun en iyi manzaralarından birini görmek olurdu. Alaturka tuvaletteki müthiş kanyon manzarasını bırakmak istememe duygusunu düşünürsek, epey güldürdüğü doğrudur. 🙂
Şimdiden sıradaki gezi planını yapmış olmalısın sırada neresi var?
Bu konu da bahsettiğim gibi o kadar spontanım ki, çok yakın zamanda Montenegro ve Bosna Hersek'i de hakkıyla gezdikten sonra biraz kuzeylere gitme isteğim doğmadı değil, hayaller Norveç veya İzlanda dese de bakalım Euro bizi nerelere götürecek 🙂
Gezilerin sırasında bugüne kadar en az ve en çok para harcadığın şeyler neler oldu?
Yer yer değişmekle birlikte, hostel de olsa konaklama ciddi maliyetlere sebep oluyor. En az harcadığımsa sanırım tur vb. aktiviteler sanırım kendi rotamı çıkarmayı yeğliyorum. Bunun dışında lokal yemekleri denedikten sonra kendi yemeğimi de hazırlamaktan hoşlandığım için yemek için de çok harcadığım söylenemez.
Aklında kalan kendi çektiğin veya beğendiğin bir fotoğraf karesi var mı?
Fotoğrafın bizimle paylaşabileceğin bir hikayesi var mı?
Madem Çin'den başladık, Lijiang'ı keşifte denk geldiğim bu güzel lamayla bir fotoğraf paylaşmak da neden olmasın. 🙂
Gezilerin sırasında çekmiş olduğun bir videoyu bizle paylaşır mısın?
Peki videonun hikayesinden kısaca bahseder misin?
Biraz da deniz kampı o zaman. 🙂 Bozcaada'da çektiğim bu mini video'nun büyük çoğunluğu Akvaryum Koyu'ndan.
Peki tadı hala damağımda diyebileceğin bir yemek?
Çin'deki ''tomorrow mushrooms'' olarak adlandırdıklar uzun beyaz mantarlarla yapılan kişnişli noodleların tadı hala damağımda...
İlham aldığın yada yakından takip ettiğin kimse var mı?
Sanırım tek bir kişi sayamam, pek çok gezgini takip ediyorum ama sanırım gezi ve rota planlarımda spesifik kişilerin planım üzerinde çok etkisi olmuyor.
Son olarak bu yazıyı okuyacaklara söylemek istediğin bir şey var mı?
Gezmek ve deneyimlemek bir seçim. Tıpkı geleceğinizi garantilemeyi ve ev, araba vb. mal varlıklarını almayı hayat gayesi edinmek gibi. Almayın diyemem ama ikisi arasında kalırsanız, dışarıda, kendinize yapacağınız dört duvardan çok daha fazla yer ve tecrübe, o dört duvarı da size sağlayacak çok fazla güzel insan var... Yeter ki o ilk adımı atın, gerisi acısıyla tatlısıyla geliyor...
Dilara Hacıoğlu'na oncasey.com'un #gezgince röportajlarına zaman ayırdığı için çok teşekkür ediyoruz. Dilara çok kısa süre önce Bosne Hersek ve Karadağ seyahatindeydi. Ancak bizleri kırmadı ve hem seyahetlerinden, hem de işlerinden bulduğu ilk fırsatta röportajımıza katıldı. Eminiz ki buralardan bizlerle paylaşacağı çok daha fazla fotoğrafı ve anlatacağı hikayesi var. Biz kendisinin @dilara.hacioglu instagram sayfasından paylaşacaklarını merakla bekliyoruz. Eminiz sizde şöyle bir göz gezdirdikten sonra bize katılmak isteyeceksiniz. Dilara'nın hemen yukarıda yer alan paylaşımından alıntı yaparak bu keyifli röportajı noktalamak istiyoruz. ''Farklı olmaktan korkmayın, diğer herkesle aynı olmaktan korkun.'' Yeni bir röportajda görüşmek üzere.
0 Yorum