“Kendini yöneten insan, dünyayı yönetecek gücü bulabilir“ demektedir Eflatun; çünkü insan kendini ne kadar tanır ise etrafındakiler ile o derece sağlıklı bir iletişim ve etkileşim içinde olabilir.
Bu hususta en önemli nokta benlik kavramı ile ilgilidir. Bu kavram bireyin kendisi ve çevresi ile alakalı bütün algı ve görüşlerini temsil etmektedir. Benlik kavramının olası bi negatif düşünce ile bağdaşlaşmış olması ile insanın kendi ve çevresi hakkındaki tüm algı ve görüşler bundan negatif etkilenmektedir.
Benlik kavramına 1 sayısını verecek olsak ve eklesek:
Yardımseverlik 0 bireyin değeri 10`a çıkmaktadır.
Cömertlik 0 bireyin değeri 100`e çıkmaktadır.
Çalışkanlık 0 bireyin değeri 1000`e katlanır.
Hoşgörülülük 0 bireyin değeri 10.000 olmaktadır
Nezaket 0 bireyin değeri 100 000`e yükselmektedir
Benlik kavramına verdiğimiz “1“ sayısını çektiğimiz anda ise diğer bizde bulunun tüm ahlaki ve karakteristik özelliklerin niteliği de sıfırlanmaktadır.
Bu sebeple öncelikli olarak bireyin kendini tanıyıp kendine değer vermesi en üstün bilgeliktir.
Neyi yapmaktan keyif alıyorum ?
Kötü hissedince ne iyi geliyor neler ile uğraşıyorum ?
Eşimden, işimden en çok neyimden memnunum ?
Hangi eşya hayatımda olsa olur hangisi olmasa olur ?
Hangi becerilerim mevcut ve kendim için neler yapıyorum ?
Bu ve bu benzeri soruların cevabını kısa süre içinde cevap verilebilmesi kendini yeteri miktarda tanımak ile eşdeğerdir.
‘Kendini tanıyan insanlar kendilerine yardım edip terapiste hiçbir zaman ihtiyaç duymayıp birçok ruhsal ve fiziksel soruna önlem almaktadır.’ demiştir Sokrates.
0 Yorum