Cumhuriyetin ilanından önce İstanbul’un tramvay işletmeciliği Belçikalı bir şirketteydi. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte bu şirket ile tekrar masaya oturularak yeni şartlar üzerine konuşuldu. Belçikalı şirket şartları hemen kabul etti. Ancak, uygulamada şartlar yerine getirilmedi. Özellikle öğrencilerin indirimli tramvaydan yararlanma haklarına ait olan madde uygulanmamaktaydı. Bu maddeye göre öğrenciler tam bilet fiyatı olan 80 kuruşun yarısı olan 40 kuruş vereceklerdi.
Tramvay yetkilileri yarım bilet uygulamasıyla tramvaya binmeye çalışan öğrencileri almamış, şehirde huzursuzluk başlamıştı. Bu durum üzerine Belçikalı şirket öğrencileri şikayet ederek, emniyet müdürlüğünden her tramvaya bir polis memuru konmasını istemişti ve Belçikalı şirketin isteği de karşılanmıştı.
15 Kasım 1924 yılında, İstanbul’daki öğrenciler bir araya gelerek, duraklardan tramvaya binmeye ve ücret olarak 40 kuruş vererek eylem yapmaya karar verdiler. Bu durum Belçikalı şirketin hoşuna gitmedi ve çalışmanın olduğu bir yerde tramvayı durdurdular. 3 tıp öğrencisini tramvaydan indiren Belçikalı yetkililer öğrencileri darp ettiler. Daha sonrasında 2 el silah sesi duyuldu ve yerde kanlar içinde yatan iki öğrencinin cansız bedeni görüldü.
İşte böyle ödendi bu hakkın bedeli!
.svg)
Yorum