Karpuz hem yazın habercisi hem de vazgeçilmez meyvelerinden birisidir. Yazın ne yiyeceğinize karar veremediğiniz zamanların en büyük kurtarıcısıdır. Karpuz mükemmel bir A,B ve C vitamini ve betakaroten kaynağıdır. İçerdiği potasyum ve magnezyum mineralleri ile de bir maden deposu gibidir. Bir dilim karpuz ortalama 48 kalori olduğu için doğru ve kararında tüketildiği zaman diyet menülerinin bile uygun bir meyvedir. Ancak gerçekten kararında tüketilmelidir çünkü meyvenin şekerin kılık değiştirmiş hali olduğu unutulmamalıdır.
Peki karpuz tüketirken başka neye dikkkat etmeniz gerekiyor? Karpuz yerken eminiz ki birçok kez karşılaşmışsınızdır karpuzun içerisinde yer alan çatlaklara ve bunların doğal yapısından kaynaklandığını düşünerek önemsememişsinizdir. Karpuz seçerken çıkardığı sese, kokusuna ve rengine dikkat ederken aslında en önemlisi olan bu çatlakları göz ardı ediyorsanız sağlığınız açısından en önemli detayı atlıyorsunuz demektir.
Yapılan araştırmalar sonucu bu çatlakların forchlorfenuron adı verilen bir bitki hormonu sebebiyle oluşmaktadır. (FDA) Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’ne göre bu hormonun insan ve hayvan sağlığı açısından bir zararı bulunmuyor. Bu nedenle bu hormon ABD’li ve Çin’li çiftçiler tarafından yaygın olarak kullanılıyor. Ancak bunun böyle olmadığı düşünen araştırmacılarda başta kanser olmak üzere bu hormonun zararları konusunda tüketicileri uyarıyor. Forchlorfenuron hormonu bitkilerin daha parlak ve vaktinden daha çabuk olgunlaşmasını sağlıyor. Bu nedenle kimi zaman aldığınız karpuzların renginin oldukça parlak ve kırmızı olmasına rağmen tatlı olmayışının sebebi forchlorfenuron hormonundandır. Bu nedenle karpuz seçerken ve alırken ne kadar büyük ve olgun olmasına değil içerisinde bu çatlaklar olup olmadığına dikkat etmenizde fayda var.
0 Yorum