Gözler ruhun penceresi, vücut ise ruhun uvasıdır. Her birey öncelik olarak ayna karşısında yaşam sevincini ve sevgi dolu yüreğini tebessüm eden yüzünde bilhassa gözlerinde yasıtmayı denemelidir. Sevgi, şefkat, saygı, hayranlık, takdir ve teşekkür dolu bir bakış nasıl olurdu neler hissedilirdi? Bireyin en sevdigi çiçeğe, çocuğa, kelebğe ve anne babaya bakışındaki hissiyat oluşacaktır. Çünkü tek bir sevgi bakışı, şefkatli bir dokunuş, kucaklama, yönelme, tatli dil derin ve lezzetli izler bırakmaktadır.
Eğer ki insanin sevgi dolu yüreği bedenine gülümseme şeklinde hükmederse bireyin kasları gevşer, yüz çizgileri değişir, genel bakışı ise hoş ve sempatik bir yapı kazanır. Sevilen pozitif bir enerji yayan bir görünüm elde edip insanları etki ve tesir altında bırakmanın en kolay yolu budur.
İnsanin fikri ne ise zikri de odur misalince birey içinde ne derece olumlu duygular besler ise o ölçüde sesinde yumuşaklık, sözünden nezaket ve hikmet akar.
Dünyadaki insanların somurtkanlığından alkol tüketimine kadar bir çoğu sebebin altında ilgisizlik, değersizlik ve korku algıları bulunmaktadır. Bu boşluk ancak samimi bir sevgi, gülen bir yüz ve olumlu bir yanaşma ile doldurulmaktadır.
Çünkü sevgiden saygı, yardım, ilgi, güleryüz ve takdir doğar. İnsanın kalbinde olumlu duygular hakim ise ilişkilerede olumlu bakılır. Başarı ise ilişkiler ile yüksek oranda bağlantılıdır. Çünkü birey dahi de olsa, tek başına başarması zorluktan ibarettir.
Dinleyen yoksa konuşmanın değeri olur mu?
Somurtkan bakkalın müşterisi olur mu?
Antipatik lider seçimi kazanabilir mi?
Yargılayıcı yazarın kitapları okunur mu?
Kızan ögretmenin dersi dinlenir mi?
Gülmeyen eşin yanına yanaşmak istenilir mi?
Araştırmalara göre sosyal başarı %88 derecede iyi insan ilişkilerine dayanmaktadır.
İsviçre‘de yapılan ve mutlulukla çekicilik arasındaki bağlantıyı kuran bir araştırmaya göre. İnsanların gülümsemesi, kişilerin çekiciliğini büyük derecede etkiliyormuş. Hatta bazı durumlarda çekici gelmeyen insanların gülümsememesinden kaynaklandığı söylenmiş.
0 Comments