Doğumun olması beklenen tarih gelmiş olmasına rağmen bebeği doğmayan anne adayları hemen endişelenmeye başlarlar ve sürekli olumsuz düşüncelere kapılırlar.
Doğum tarihi yaklaştıkça annenin karnı o kadar büyümüş olacaktır ki birçok ihtiyacını kendi başına gerçekleştirememesi oldukça olasıdır. Yine büyüyen karnı nedeniyle rahat ve dilediği gibi bir uyku pozisyonu alamayacağı için uykuya dalamama, sık uyanma ya da uyuyama durumlarının yaşanması mümkündür. Anne adayının uyuyamama sebeplerinden birisi de sürekli olarak doğum tarihi yaklaşmış bebeğinin doğumunu düşünmesidir. Bir de bunun üzerine bebeğin doğum tarihinin gecikmesi durumu eklenirse anne adayı için daha da kaygı verici bir dönem başlamış olacaktır.
Bebeğinin doğum tarihi geçen birçok anne adayının aklına hemen bebeğine bir şey olmuş olabileceği gelir. Böyle bir durumda anne adayının aklına sadece olumsuz durumları getirmesi kendisini gereksiz yere yıpratmasına neden olacaktır. Çünkü çok az bebek söylenen tarihte dünyaya gelmek için harekete geçmektedir. Yani bebeğin doğum tarihinden on gün önce veya sonra dünyaya gelmesi son derece normal bir durumdur. Oysa anne için kendisine söylenen doğum tarihinde sonraki her gün bir işkence gibidir ve bir an önce bebeğini kucağına almak için sabırsızlanmaktadır.
Doğum tarihi geçen anne adayları doktora muayeneye gitmek zorunda olmaları da endişe kat sayılarının artmasına neden olur. Oysa bu muayeneler tamamen rutindir. Çünkü doğum tarihi gecikmiş bir anne adayı her iki günde bir doktoruna kontrol amacıyla gitmek zorundadır. Doktor bebeğin kalp atışlarını kontrol ederek genel sağlık durumunu kontrol eder. Bebeğin kontrolü tamamlandıktan sonra sıra anne adayının sağlık durumunu kontrol etmeye gelir. Doktor rahim ağzından da amniyon sıvısının rengini kontrol eder. Amniyon sıvısı bebeğin içinde bulunduğu sıvının adıdır. Bu sıvının rengi açık ve berrak olması her şeyin yolunda olduğunun göstergesidir. Doktor daha sonra ultrasonla da amniyon sıvısının miktarına bakacaktır.
Hamileliğinizin normal süresi içinde doktorunuzun özel muayananesini tercih edebilirsiniz. Ancak hamileliğinizin gecikmesi durumunda daha detaylı testler yapabilmek adına doktorunuz size hastaneye çağıracaktır.
Doktorunuz tarafından eğer suni sancı ile doğuma karar verilirse anne adayına sancıları harekete geçiren ilaç verilecektir. Normal bir doğumda ise buna hiç gerek kalmadan sancılar kendiliğinden başlamaktadır. Bebeği doğmaya zorlamak ortada bir risk görülmediği sürece gereksizdir. Doğumu geciken birçok anne adayı doğumun başlayabilmesi için yorgunluktan yürüyemez hale gelinceye kadar merdiven çıkmaya çalışırlar ya da saatlerce sıcak banyo yaparlar. Bunlar tamamiyle gereksiz ve sinirlerinizi daha fazla yıpratacak, işe yaramadığında size endişeye sürekliyecek yöntemlerdir. Hamileliği geciken bir anne adayının asıl ihtiyacı olan oyalanabildiği, sakin ve huzurlu bir ortamdır. Böyle bir durumdaki anne adayı yalnız bırakılmamalıdır. Böylelikle kendisini ve vücudunu dinlemeyerek endişeli bir yapıda olmayacaktır. Doğum tarihini geçirmiş bir anne adayına kesinlikle hasta muamelesi yapılmamalıdır. Anne adayları diledikleri ve kendilerine iyi hissettirecek her şeyi yapabilirler. Açık havada yürüyüş veya biraz yüzmek sadece bunlardan ikisidir. Her iki aktivite de kan dolaşımını hızlandıracak ve anne adayını rahatlatacaktır.
Böğürtlen çayı doğum sancılarının başlamasına yardımcı olabilir. Tüm bunların haricinde bir anne adayının en büyük ihtiyacın olan şey babanın desteğidir. Baba, anne adayının mümkün olduğunca yanında olarak onu rahatlatmalı ve kafasındaki olumsuz düşüncelerden uzaklaşması konusunda yardımcı olmalıdır.
Anne adayları bebeklerini büyük bir özlemle bekleseler de belki de bilinçaltlarında yaşadıkları doğum korkusu bebeğin gecikmesine neden oluyor olabilir. “Doğum nasıl olacak?”, “Sancılar çok mu acı verici?”, “Bebeğim sağlıklı doğacak mı?” gibi sorular bazen doğumun gecikmesine yol açabilir. Hamileliği sırasında düşük tehlikesi yaşamış olan anne adaylarında da doğum gecikebilir. Çünkü kafalarında hep “Aman çocuğumu kaybetmemeliyim” düşüncesi olduğu için bu da gecikmenin olmasına neden olabilir.
Aslında doğumun ne zaman gerçekleşeceği tamamiyle bebeğinize bağlıdır. Bebeğinizin doğum zamanı geldiğinde kendi vücudu doğumu başlatan bir hormon salgılayacaktır. Bu nedenle doğumunuz gecikmiş olsa bile hem siz hem de bebeğinizin sağlık durumunda olumsuz bir durum yok ise sırf geciktiği için endişelenmenizi ve paniklemenizi gerektirecek bir durum yok demektir. Kafanıza takılan, sormak ya da paylaşmak istediğiniz bir konu olursa yorumlarda belirtebilirsiniz. Tüm anne adaylarının şimdiden bebeklerini sağlıkla kucaklarına alabilmeleri dileğiyle.
*Burada yazan tüm bilgiler tavsiye niteliğinde olup etkileri ve nedenleri kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir. Sizin için en uygun tanı ve tedavi için her zaman doktorunuza başvurmayı ihmal etmeyin. Sağlıkla kalın.
0 Yorum