Bilenen bir gerçektir ki yaşlandıkça beslenme ihtiyaçlarımız değişir. Yıllarca aynı yemeği severek yemiş olsanız bile, bir gün sürekli yediğiniz o yemek sizde rahatsızlık hissi oluşturabilir. Öyle ki severek yediğiniz bir yemek haricinde baharatlı bir yiyecek mide ekşimesine veya peynir, süt gibi yıllarca masum bildiğiniz bir yiyecek ya da içecek mide ağrısına neden olabilir.
Sindirim sisteminizde yaş kaynaklı ortaya çıkan fiziksel değişikliklerin yanı sıra, stres veya alkol kullanımı gibi bağırsakta inflamatuar hasara neden olan kronik yaşam tarzı faktörleri de mevcuttur. Bu faktörlerin biri veya hepsi sindirim sisteminizde gerginliğe neden olabilir ve bu da sindirimi zayıflatabilir veya hasar meydana getirebilir.
Yaşlandıkça belirli gıdalardan kaçınmamız gerekirken bazılarını ise özellikle daha fazla tüketmemiz gerekir. Birçok kişi belirli bir yaştan sonra kemikleri zayıfladığı için yeterli kalsiyum almanın önemli olduğunu bilir. Aynı şekilde yaşlandıkça cilt elastikiyetini kaybeder, bu nedenle ay çekirdeği, badem ve ıspanak gibi E ve C vitaminleri açısından zengin yiyecekleri yemek bu konuda yardımcı olacaktır. Kalsiyum, E ve C vitamini gerekliliği hemen hemen herkes tarafından bilinirken genellikle gözden kaçan besin liftir.
Lifin Yaşlandıkça Özellikle Sağlık Açısından Birçok Faydası Vardır
Lif, herkes için hayati bir besin olan karmaşık bir karbonhidrattır. Vücudumuzun yiyecekleri sindirmesine yardımcı olur ve sağlıklı bağırsak hareketlerini sağlar. Günlük olarak yeterli lif almamak, yavaş sindirim ve kabızlığa neden olmaktadır.
Lifin sindirime yardımcı olmasının dışında kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur ve kalp sağlığını iyileştirir. Elma, armut, fasulye ve yulaf ezmesi gibi çözünür lifler, emdiğiniz kolesterol miktarını azaltır. Bu ve benzeri türde lifleri düzenli olarak tüketmek, kanınızdaki genellikle “kötü” kolesterol olarak adlandırılan düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol miktarını azaltacaktır. Günde sadece çavdar, yeşil yapraklı sebzeler ya da lahana gibi 5-10 gram çözünmeyen lif yemenin, bu konuda da size fazlasıyla yardımı olacaktır.
Lif her yaş için hayati önem taşısada, özellikle 50 yaşından sonra vücudunuzun daha fazla life ihtiyacı vardır. Yaşlandıkça sadece metabolizmanız yavaşlamakla kalmaz, aynı zamanda daha fazla kilo almaya meyilli olursunuz. Bu noktada lif, vücut fonksiyonlarını optimum düzeyde tutmak için daha da önemli hale gelir.
Günlük Nasıl Daha Fazla Lif Alabilirsiniz?
50 yaş üstü kişilerin özellikle de kadınların her gün 20-25 gram life ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç hem çözünür lifli, hem de çözünmeyen lifli gıdalarla karşılanabilir. Diğer vitamin ve besinlerden farklı olarak, yediğiniz besinlerden yeterli miktarda lif alabilirsiniz. Böylece dışarıdan ek bir gıda takviyesi kullanmanıza gerek kalmaz. Günlük lif ihtiyacınızı karşılamak için böğürtlen, tatlı patates, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, biber, kavun, patlıcan, pancar, kabak, kepekli makarna, nohut ve mercimek gibi lif oranı yüksek gıdalar yiyebilirsiniz.
Her öğünde lifli gıdalara yer vererek önerilen günlük değerlere kolayca ulaşabilirsiniz. Örneğin 1 porsiyon yani yaklaşık 100 gramlık tam buğday makarna yaklaşık 7 gram lif içerir. Yarım fincan pişmiş mercimek veya bir fincan çilek ise yaklaşık 8 gram lif içerir. Salatalara ve sandviçlere serpilen veya yoğurt ve smoothie’lere karıştırılan iki yemek kaşığı chia tohumu da yaklaşık 10 gram lif içerir. Yani anlayacağınız diğer vitamin ve besinlerin aksine günlük lif ihtiyacınızı kendi damak tadınıza göre karşılayabileceğiniz geniş bir seçeneğiniz var. Bu yüzden lifli yiyecekleri günlük öğünlerinize dahil etmeniz ve lif ihtiyacınızı karşılamanız hiç zor olmayacaktır.
0 Yorum