Hiç gerçek olması mümkün değil dediğiniz bir şeyle karşılaştınız mı? Eğer karşılaşmadıysanız ister inanın ya da ister inanmayın şimdi okuyacağınız olayların hepsi doğru ve yaşanmış. Bazı gerçekleri öğrendiğimizde şaşırıyor olsakta çoğunda faydalı yeni bilgiler öğreniyoruz. Ancak bazı gerçeklerin yaşanması mümkün değil veya yaşanma ihtimali o kadar düşük ki bizi kesinlikle dehşete düşürüyor. İşte sizi şaşırtacağı kesin olan o 10 korkunç gerçekle baş başa bırakıyoruz.
-
1 Aynı trajediyi tekrar yaşamak.
24 Aralık 1871'de, America isimli bir gemi başka bir gemiyi Uruguay'daki Montevideo limanında geçmeye çalışır. Ancak geminin motorlarına tam güç verilmesi kazanda yüksek basınçla sonuçlanır ve gemide yangına neden olur.
America isimli gemide toplam 164 yolcu bulunuyordu. Ancak çıkan yangın nedeniyle sadece 65'i hayatta kalabilmiştir ve gemi Uruguay'ın Punta Espinillo sahilinde batmıştır.
Yolculurdan Ramon Artagaveytia bu olay sırasında denize atladı ve yüzerek canını kurtardı. Ama gemiden atlamasından önce o kadar çok insanın diri diri yandığını gördü ki, bu korkunç sahne yıllarca zihinsel bir travma yaşamasının başlıca nedeni oldu. Kuzenine yazdığı bir mektupta olayla ilgili sürekli kabuslar gördüğünü ve yangını bir türlü kafasından atamadığını söylemişti.
Ramon yaşadığı bu trajik olay nedeniyle 40 yıl boyunca gemilerden uzak durdu. Ta ki 10 Nisan 1912'de ABD'ye yolculuk için Titanik'e binenen kadar. Ama bu kez o kadar şanslı değildi ve 15 Nisan 1912'de Titanik'in bir buz dağına çarpması sonucu Atlantik Okyanusu'nun sularında kayboldu.Arama kurtarma çalışmaları sırasında cesedi bulunarak Uruguay'ın Montevideo kentine gönderildi.
-
2 Aniden ortadan kaybolan uçak.
21 Ekim 1978'de Avustralyalı pilot Frederick Valentich, Cessna tipi hafif uçağıyla 252 kilometrelik eğitim uçuşu sırasında Bass Boğazı'nı geçerken bir anda iz bırakmadan ortadan kaybolur.
Bu olay yaşandığında Fredrick 20 yaşındaydı ve uçan dairelere, UFO'lara olan ilgisiyle biliniyordu. Uçuşu esnasında Melbourne hava trafik kontrolüne, kendisinden sadece 300 metre yukarıda başka bir uçak tarafından takip edildiğini ve kendi uçağının motorunda bir problem olduğunu bildirdi. Son sözleri ise “Hayır, bu bir uçak değil!” olmuştur.
Bu olaydan bağımsız bazı raporlarda Fredrick'in kaybolduğu gece Avustralya'da aslında bazı UFO vakalarının görüldüğü belirtilse de, Avustralya Ulaştırma Bakanlığı bunları yalanlayarak, yaşanan olayın UFO raporlarıyla bir bağlantısı olmadığını belirtmiştir.
Ulaştırma Bakanlığı olaya ilişkin raporunda genç pilotun uçuş esnasında yönünü şaşırdığını ve baş aşağı uçtuğunu söylüyor. Frederick'in aslında gördüğünü düşündüğün şeyin de sudaki kendi yansıması ya da yakındaki bir köyden gelen ışık olduğu belirtiliyor.Olay sonrası yapılan tüm arama çalışmaları sonuçsuz kalmış ve bugün hala ne Frederick'e ne de Cessna tipi uçağının enkazına ulaşılamamıştır.
-
3 Sonsuza kadar uyuyamama.
Ölümcül ailesel uykusuzluk, uyku yeteneğinizi tamamen yok edebilen nadir bir hastalıktır. Ölümcül ailesel uykusuzluk dejeneratif bir beyin bozukluğudur ve doğası gereği genetiktir. Kademeli olarak artan uyuyamama, bu nadir hastalıkta belirgin ana semptomdur. Diğer belirtileri arasında düzgün konuşamama, koordinasyon kaybı, bilişsel ve zihinsel işlevlerde azalma görülebilmektedir.
Bozukluğa tek bir şey neden olmaktadır, o da DNA'daki bir mutasyondur. Ebeveynlerden birine bu hastalık teşhisi konulursa, çocuklarının hastalığı miras alma şansı %50'dir.
Uyku ilaçları dışında hastalığın herhangi bir tedavisi yoktur. Ölümcül ailesel uykusuzluk teşhisi konan kişi önce uyuyamadığı, ardından halüsinasyonlar, hezeyanlar, nöbetler geçirdiği ve sonunda öldüğü aşamalardan geçer. Hastalığa yakalanan kişinin ortalama hayatta kalma süresi sadece 18 aydır. Bu hastalığa yakalandığı bilinen ilk kişi, 1765 yılında Venedik'te ölen bir İtalyan'dır.
-
4 Kaplanlar için intikam soğuk yenen bir yemektir.
Kaplanların, kendilerine yanlış yapan insanlardan intikam almaya çalıştıkları gözlemlenmiştir. Aynı zamanda Amerikalı yazar John Valliant'ın gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı ünlü bir Rus gerilim hikayesi vardır. Hikayenin adı da “Kaplan”dır.
Hikayede, Vladimir Markov adında bir kaçak avcı, yemeğini çalmak için önce bir kaplanı vurur ve yaralar. Yaralı olmasına rağmen kaçmayı denemeyen kaplan, avcının tekrar gelmesini bekler. Yaklaşık iki gün aynı yerde bekler ve Vladimir döndüğünde, kaplan onu öldürür ve çalıların arasına götürerek yer.
Birkaç gün sonra kaplan, kaçak avlanma karşıtı birimin yerel ekibinin başı olan başka bir adamı daha öldürür. Kaplan onun insanları kurtarmak için mücadele eden biri olduğunu anlar ve bu da adamı öldürmesi için yeterli bir sebeptir.Yani kaplanlar kendilerine yapılan hiçbir kötülüğü unutmuyorlar ve ellerine geçen ilk fırsatta intikam almaya çalışıyorlar. O yüzden bir kaplanla karşılaşacak olursanız bunları aklınızda bulundurmanızda fayda var.
-
5 Genel anestezi sırasında tesadüfi farkındalık.
Ameliyat sırasında anestezi uygulandığında, hastanın anesteziye rağmen bilincini geri kazanabileceği ancak hiçbir şekilde hareket edemeyeceği ya da konuşamacağı %0,1 - %0,2 gibi çok küçük bir ihtimal vardır. Bu aynı zamanda hastanın tüm ameliyat boyunca ağrıyı hissedeceği, ancak hiçbir şey yapamayacağı anlamına da gelmektedir.
Tıpta bu duruma genel anestezi sırasında tesadüfi farkındalık adı verilir. Kısaca AAGA olarak da adlandırılır. Bu durumun, yaşayan hasta için oldukça yıkıcı psikolojik sonuçları vardır ve travma sonrası stres bozukluğu nedeniyle profesyonel desteğe ihtiyaç duyabilirler.
Çoğunlukla hastaya uygun olmayan yetersiz anestezi kaynaklı yaşanabilecek bir durumdur. Bu durumu yaşayan hastalar, ameliyat sırasında kendilerini rüyadaymış gibi hissettiklerini, ancak rüyadan farklı olarak yoğun ağrı da hissetiklerini belirtmişlerdir. -
6 İnsan vücudunda büyüyen parazit solucan.
Gine kurdu olarak bilinen parazit bir solucanın, insan bacağının alt kısmına yerleşerek büyüdüğü "drakunkuliyaz" adı verilen bir hastalık vardır. Hastalık aynı zamanda “Gine kurdu hastalığı” olarak da bilinir. Su kaynaklı bir hastalıktır ve genellikle gine kurdu larvaları ile kontamine suların içilmesinden kaynaklanır.
Hastalığın en kötü yanı, bir yıla kadar hiçbir belirti göstermemesidir. Bu bir yıl içerisinde solucan yavaş yavaş deriye içeriden nüfuz etmeye başlar ve bir metre uzunluğa kadar ulaşır. Hastalığın en önemli belirtlileri baş dönmesi ve kusmadır.
Hastalık nadiren hastanın ölümüne neden olsa da, şiddetli hale geldiğinde son derece ağrılı seyreder ve kişinin yürümesini zorlaştırır. Hastalığa yakalanmamanın tek yolu temiz içme suyu tüketmektir. Gine kurdu hastalığını tedavi edecek herhangi bir ilaç veya aşı olmadığı için erken teşhis önemlidir. -
7 Koalalardan tüm dünyaya yayılabilecek hastalık.
Sevimli bir koalayla kucaklaşmak, "klamidya" adlı cinsel yolla bulaşan bir hastalığı tüm dünyaya yayabilir. Araştırmacılar, Avustralya koala popülasyonunun yarısının bu hastalıkla enfekte olduğunu bulmuşlardır. Yakın zamanda bu sayı %80'e kadar çıkabilir. Hastalıkla ilgili en endişe verici durum ise, insanların klamidyanın koala versiyonuna yakalanabilmeleri ve turistlerin bu hastalık hakkında en ufak bir bilgiye sahip olmayışlarıdır.
Hastalık, koalalar için son derece ölümcüldür. Enfekte koalalar hastalığı oldukça ağır geçirmekte ve ölmektedirler. Hastalığın yayılmasını durdurmak için tüm enfekte koalaların öldürülmesi gerektiği uzmanlar tarafından önerilen bir çözüm olsa da henüz bu yönde bir karar alınmamıştır. Enfekte koalalar üzerinde aşılarla test yapılabildiğinden hastalık için bir aşı geliştirilmesi de seçenekler arasındadır. -
8 Hayalet kasabalar.
ABD'nin Colorado eyaleti en fazla hayalet kasabaya sahip yerdir. Colorado bugün 1.500'den fazla hayalet kasabaya yani terkedilmiş kasabaya sahiptir. Hala yerleşimin olduğu ise 640 kasaba bulunmaktadır.
Hayalet kasabalarda bir tane bile insan bulmanız mümkün değildir. Çünkü bu kasabaların hepsi işsizlik nedeniyle terk edilmiştir.
Maden ocakları kapandığında, değirmenler çalışmayı durdurduğunda, turist sayısı azaldığında, kömür tükendiğinde ve demiryolu güzergahını değiştirdiğinde, bu kasabaların insanları başka yerlere göç etmek zorunda kalmışlardır. Göçün bir diğer en önemli sebebi de kırsal kesimdeki insanların büyük şehirlere yönelmeleridir. -
9 Kanserli hücreler oluşturan B hücreleri.
Normal işleyişi sırasında kendiliğinden bir süreçten geçen ve her otuz dakikada bir kanserli hücreler oluşturan “B hücreleri” adı verilen beyaz kan hücresi türleri vardır. Genellikle bağışıklık sistemimiz bu hücreleri bulup hemen etkisiz hale getirecek kadar etkilidir.
Vücudumuzdaki tümör oluşumunu durdurmak için bağışıklık sistemimiz düzenli olarak bu kanserli B hücrelerini kontrol eder ve öldürür. Böyle bir şeyin nedeni, B hücrelerinin normal işleyişinden ve işleyiş süreçlerinde meydana gelen spontan mutasyonlardan başka bir şey değildir. B hücreleri tümörlere dönüşürse, B hücreli lenfomalar veya Hodgkin dışı lenfomalar haline gelirler.
Tümör hücreleri ve B hücreleri ile savaşan hücreler ise “T hücreleri”dir. Fareler üzerinde yapılan deneyler sonucunda keşfedilmişlerdir. T hücreleri devre dışı bırakıldığında, lenfomaların arttığı gözlemlenmiştir. -
10 Ölülerle fotoğraf çektirmek.
Viktorya Dönemi'nde ölen akrabalarla fotoğraf çektirmek oldukça sık rastlanan bir durumdu. O dönemde ölülere karşı bir son görev ve acılarını hafifletmelerinin bir yolu olarak kabul edildi.
Viktorya döneminde yani 1837 ile 1901 yılları arasında tıbbi koşullar o kadar kötüydü ki, beş yaşından önce çocukların ölmesi son derece normal karşılanıyordu. Ölümlerin büyük bir çoğunluğu tifüs, kolera ve difteri gibi hastalıklar kaynaklıydı.
Fotoğraflar, ölen kişiyle birlikte ailenin kalıcı son bir hatıraya sahip olması amacıyla çekiliyordu. Ölen kişiyle fotoğraf çekilme ritüeli, kelimenin tam anlamıyla “öleceğini hatırla” anlamına gelen “memento mori” olarak biliniyordu. O dönemde çekilen birçok fotoğrafta ölen kişinin daha canlı görünmesi için ölülere gözler çizilmiş veya ölen kişi uyku pozisyonunda pozlandırılmıştır.Ölüm fotoğrafçılığı, 19. yüzyılda fotoğraf çekmenin daha uygun fiyatlı hale gelmesiyle popüler hale gelmiştir. Daha sonraları sağlık alanında yaşanan gelişmelerle birlikte ölümler azılmış, bu nedenle de ölüm fotoğrafçılığına olan talepte giderek azalmıştır. Ölülerle fotoğraf çekilmek sadece İngiltere ile sınırlı kalmamıştır. Bu tür fotoğraflar Avustralya'da da bulunmuştur.
0 Yorum