Bu değerli aile yuvasının yara almaması için eşler sürekli birbirlerini sevgileriyle güçlü tutunup bunu sözlü ve fiili bir tutum içerisinde ifade etmeleri gerekmektedir .Bunun sebebi ise sevgi duvarının sınırlandırılmamış olması, yani insanın her gün yeniden daha fazla sevebilme eğiliminin doğuştan bir özellik olmaması sebebiyledir.
Sevgi, eşi düşünmeyi, onun ve ilişkinin daha iyi noktalara gelmesi için sorumluluk hissetmeyi, çaba harcamayı getirmektedir. "Ben yeterince çaba gösterdim biraz da o göstersin" veya "sürekli ben adım atar isem aile içinde otoritem kaybolur " düşüncesi çok yanlış bir düşüncedir. Kadın ve erkek bir elmanın iki yarısı gibidir. Birbirlerini tamamlarlar. Biri diğerine üstün değildir" diye konuştu Psikolojik Danışmanlık ve Hipnoterapi Merkezi Psikoloğu Dr. Ramazan Özarslan. Kadın da, erkek de karşılıksız sevmeyi ilke edindikleri takdirde evliklerinde uzun vadeli sevgi dolu bir bağlılığa sahip olacaktırlar.
1. Karşılıksız sevebilmek
Kadın veya erkek farketmeksizin sevmeyi sevebilmelidir. Yunus Emre bir şiirinde bunun önemini şöyle göstermektedir :
"Maharet güzeli görebilmektedir.
Sevmenin sırrına erebilmektedir.
Dünya alem bilsin ki,
En büyük ibadet sevebilmektir".
Eşine karşı etkili bir sevgi duygusunu yaşayabilmek için asla ve asla mazide olup biten olayları tekrar tekrar hatırlayıp kendi kendini umutsuzluk haline sevkedip anı yaşamaktan insan kendini mahrum etmemelidir.
2. Severek yüceltmek
Toplum olarak sıklık ile kapıldığımız "sevdiğim benim için ne yaptı ki?" düşüncesi yanlış ve tehlikeli bir algıdır. Hayat hiç bir zaman alışverişten ibaret değildir daima verişalıştan ibarettir. Yani "Ben sevdiğim için daha neler yapabilirim" düşüncesi samimi ve beklentisiz sevginin temelidir. Çoğu zaman bilhassa kadına yapılan ara ara jestlerin yanı sıra daimi tebessüm ve tatlı söz, bilhassa iltifatlar ve takdirler cok etkilidirler.
Mevlana Celaleddin Ruminin dediği gibi "Sevdiklerinize gül verin, gülünüz yok ise güliverin".
Cinsiyet sahiplerinin birbirlerinden farklı ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu ihtiyaçları şu şekilde sıralayabiliriz.
Kadınin ihtiyaç duydukları :
-
Fiziksel temas
-
Dinlenip anlaşılmaya ihtiyaç duyar
-
Bol bol iltifat ve ilgi görmek, duymak ister
Erkeğin ihtiyaç duydukları :
-
Takdir ve onay isteği
-
Kabul görülme ve güvenilme arzusu
-
Teşvik ve destek
Bu şekilde sevgi şevki ikiye katlanacaktır. Eşler kendi almak istediklerini vermek yerine karşı cinsin neye ihtiyaç duyduğunu bilip ona göre davrandıkları zaman ilişkiden tatmin olabilirler. Bu şekilde bir sevgi bağı sonucunda erkek, kadın ile beraber var olduğunun doğuştan bir ihtiyaç oldugunu görebilir ise artık kendi acısı ve mutluluğu kadının acısı ve mutluluğu; kadının acısı ve mutluluğu ise kendinin acısı ve mutlulugu olmaktadır. Erkek ne kadar çok severse başarısız olma korkusu o kadar çabuk kaybolmaktadır. Kadın ise ne kadar çok sever ise o kadar az korkar. Çünkü korku sevginin yokluğudur. Erkek kadını anladıkça daha cok sever, kadın erkeğe güvendikçe daha çok sever.
Çok güzel bir konuya değindiniz sayın sdfgns, gerçekten bugünki toplumun dikkatini çekecek bir yazı olmuş hepimizin merak ettiği bir konuya değindiniz. Belkide duymak isteklerimizin özetini yazdınız. Tebrikler başarınızın devamın diler sabırsızlıkla diğer yazılarınızı bekliyorum.