Sosyal medya kanallarına gelen organik trafiği artırmak, ister marka ister kişisel hesap sahibi olsun, herkesi hayali, biliyoruz. Bununla ilgili yüzden fazla kaynakta belki binden fazla öneri yer alıyor. Dinamik bir biçimde değişen “soysal medya adabı” da bu duruma adeta köstek oluyor. Fakat hepimizin bildiği gibi, bu işin sabit ve uygulaması kolay kuralları da mevcut.
Paylaşım Sıklığında Net Olun.
Sosyal medya hesabınız –hangi platformda olduğunu önemsemeden– kesinlikle aktif olmalı. Haftada 1 kez paylaşım yapan ve paylaştığı görselin ne olduğu anlaşılmayan bir hesabı, milyonlarca diğer hesap arasından öne çıkarmak bir yana, kim neden takip etsin ki? Bu noktada kaliteyi ön plana çıkarmak ve sürekliliği sağlamak gerekiyor.
İçerik sıklığı, mecraya ve mecrada yakalamak istediğiniz hedefe paralel olarak değişebilir. Satış odaklı içeriklerinizi reklamlarla desteklerken; organik taraftaki içeriklerde tüketiciye, sayfanızla ilgili fayda sağlayan ve dikkat çekici içeriklere odaklanmalısınız. Sürekli olarak kendinizden bahsetmek, gününün %80’ini reklamlara maruz kalarak geçiren tüketiciler tarafından itici bulunabilir. Bu yüzden, samimi olmak ve fayda sağlamak çok kritik. Odağınızda ise doğru görsel seçimi olmalı. Peki nasıl?
Sosyal Medya Görsellerini Kusursuzlaştırın
Sosyal medya hesaplarınızın daha başarılı sonuçlar alması için görsellerin “başarılı” olmasına özen gösterin. Burada başarının ilk kuralı, artık neredeyse her kullanıcıda mevcut olan minimum 2 “ekranın” çözünürlüklerinin hayli yüksek olması ve buna bağlı olarak da kullanıcıların, karşısılarına net ve şık görseller gelmesini beklemeleri. Özellikle Instagram, Pinterest gibi estetik dünyalar sunan platformlarda, bu kuralı sıkı bir biçimde uygulamak ve kendi estetiğinizi yaratmak oldukça önemli.
Sade Görseller Tercih Edin
Görsellerinizi bir renk cümbüşü olarak tasarlamanız başlangıçta size ilgi çekici bir sayfa sunacağı algıs yaratabilir. Fakat farklı renkler ve canlı tonlar daima daha çok beğeni ve etkileşim anlamına gelmez. Çünkü rengarenk bir sayfa -şayet bir amacı yoksa- uzun vadede siz dahil, hiç kimsenin ilgisini çekmez ve içerikleri tüketien kullanıcılara tarafında yorucu gelebilir. Bundan daha da kötüsü, markanızı ya da içeriklerinizi tam olarak temsil etmeyebilir. Örneğin; bir boya markası ya da gençleri hedefleyen bir marka için renkli ve parlaya renkler faydalı olabilecekken bir yayın evi ya da online alışveriş sitesi için aynı şartlar geçerli olmayabilir. Doğru renkleri seçmenizde size yardımcı olacak yegane şey, strateji ve hedeflerinizi net olarak belirlemektir.
Kuralına Uygun İlerleyin
Görsellerinizi sade ve kaliteli bir şekilde tasarlamaya özen göstermelisiniz. Basılı mecralardan farklı olarak dijital mecralarda içerik tüketiminin farklı yolları mevcut. Örneğin; dijital mecralarda, bol yazılı görseller yerine, hedefe uygun, görsellerin ağır bastığı, sade içerikler çok daha dikkat çekici olabilir. Aynı şekilde video içerikler birçok mesajı bünyesinde rahatlıkla koruyabildiği için de çokça tercih edilir.
Bir Standart Yakalayın
Görsel paylaşımının belirli bir kaliteye taşınması ve tüketici tarafında ayrıştırabilmesi için belirli bir standardın yakalanması gereklidir. Kurumsal kimliği tanıtmak ve kullanıcı tarafında içeriği öne çıkarmak da tüm içerikleriniz özelinde belirli kurallara dayalı olarak üretim yapmanıza bağlıdır. Burada yalnızca logo konumlandırması ya da renk skalasından bahsetmiyoruz. Bir içeriği ya da reklamı gördüğünüzde, o içeriğin hangi markaya ait olduğunu logoya ya da slogana ihtiyaç duymadan anlayabiliyorsak, işte orada doğru bir standart yakalamış oluruz. Benzer renk kullanımları, tasarım stili ve font kullanımı bu noktada en büyük yardımcınız olacaktır. Doğru seçimleri yapabilmek adına uzman bir tasarımcı ile çalışarak, içeriklerinizin ana çatısını ortaya çıkarabilirsiniz.
0 Comments