Facebook kurucusu Mark Zuckerberg birkaç ay önce ABD mahkemelerine çıkmış ve kullanıcı bilgilerini Cambridge Analytica ile paylaştığı şüphesi üzerine ifade vermişti. Aynı Zuckerberg’in yine ondan birkaç ay önce bir fotoğrafında laptop’ının kamerasını bant ile kapattığı görülmüştü. Teknolojiye yön veren lider kişiliklerin takip edilmesi imkansız olan dandik-eski cep telefonları kullanması da bu gelişmekte olan teknolojinin çoğunlukla kullanıcıları takip etme üzerine kurulu olduğunu anlayabiliyoruz. Geçtiğimiz günlerde BBC Türkçe bu konu üzerinde bir makale yayınladı. Buyrun içeriğe başlayalım.
-
1 Siz izin vermeseniz de bizzat izleniyorsunuz.
GPS sistemi aslında 3 uydunun size aynı anda bağlanıp uydular arasındaki mesafenin hesaplanmasına göre sizin yerinizi tespit etmeye kurulu olduğu için siz istemeseniz de hep takip edileceksiniz. Yeriniz hep uydular tarafından biliyor olacak çünkü sistem bunun üzerine kurulu. Yer tespitlerimiz de hangi firmalarla hangi amaçlar paylaşılıyor bilemiyoruz ancak doğruyu söylemek gerekirse gerçekten herkesin yön bulma konusunda kesinlikle işine yarayan bir sistem.
Örneğin Facebook'un telefonunuzdan yer tespit etme iznini kaldırsanız bile sizi takip etmeye devam ettiğini biliyor muydunuz? Bunu GPS yolu ile yapmıyor ancak başka programlardan yaptığınız check-in işlemlerini takip ediyor.
-
2 Twitter da aslında 7-24 sizin nerede olduğunuzu biliyor ve bunu inkar etmiyorlar.
Twitter da açık açık bulunduğunuz yerin bilgisine "ihtiyaç" duyuyor. Bunu da ya internete bağlandığınız noktanın ip adresinden elde ediyor ya da cihazınızın bağlı olduğu operatörün sinyallerinden elde ediyor.
-
3 Tinder gibi sosyalleşme siteleri bilgilerinizi farklı firmalarla paylaşıyor.
Tinder bilindiği gibi bir çöpçatan uygulamasıdır. Bu çöpçatan uygulaması bilgilerinizi başka çöpçatan siteleri olan "Okcupid, Plenty of Fish ve Match.com" gibi sitelerle paylaşıyor. Bu sebep Tinder'a sorulduğunda da Tinder "uygulamanın devam edebilmesi için gereken kaynağı buradan sağladığını bu sayede müşteri hizmetleri, bakım, server ücretleri gibi harcamaları gerçekleştirebildiğini söylemiştir.
Microsoft'un iki sene satın almış olduğu Linked.in de aynı şekilde bilgi paylaşımında bulunması sebebi Microsoft'a sorulduğunda, Microsoft pişkin pişkin "alınan her hizmetinde bilgi toplayıp bunu pazarlama amaçlı kullandığını" söylemiştir.
-
4 "Üçüncü taraflarla bilgi paylaşımı"
Özellikle Facebook davasından sonra hemen hemen bütün websiteleri bu üçüncü partilerle bilgi paylaşımını size kabul ettirir oldular. Siteye giriyorsunuz karşınıza upuzun ve 4-5 font boyutu ile karşınıza upuzun bir yazı çıkartıyorlar. Siz bunu onaylayıp devam et dediğinizde bu web siteleri sizin bilgilerinizi alarak başka firmalar ile paylaşabiliyorlar ve bundan para kazanıyorlar.
Örneğin bir dünya devi olan Amazon siteye girer girmez size bilgilerinizi üçüncü partilerle paylaşabileceğini söylüyor ve devam etmeden önce sözleşmeyi detaylı olarak incelemenizi bile tavsiye ediyor. Bu aslında karşınıza çıktığında reddetmeniz gereken veya sözleşmeyi çok dikkatli olarak incelemeniz gereken bir olay.
Bir başka örnek ise Apple ürünleri kullanıyorsanız yine aynı şekilde geçmişler olsun. Çünkü Apple yine alenen bilgilerinizi paylaştığını ve bunu "bilgilerini işleme, taksitlendirme için kredi açma, Apple ürün ve hizmetlerine olan ilginizi ölçme ve değerlendirme" amacıyla yaptığını belirtiyor.
Privacy International adlı yardım kuruluşu da bu üçüncü parti ile bilgi paylaşımı durumunun kaygı verici olduğunu ve kullanıcıların oldukça dikkatli olması gerektiğini belirtiyor.
Callander, "Bu, şirketlerin profilinizi çıkartmak için bulunduğunuz yeri, ilgi alanlarınızı, telefon defterinizdekileri ve çok daha fazlasını kullanabilmesi anlamına geliyor. Mahremiyet politikalarını okumak çok uzun bir iş olabilir, ancak hangi verilerin neden toplandığına ve kimlerle, nasıl ve ne amaçla paylaşıldığına bakmak için vakit ayırmanız önemli" diyor.
-
5 Jiroskop ölçme yöntemi ile telefonu tutma açınız bile takip ediliyor.
İsim, yaş, işyeri gibi bilgilerin dışında tam olarak neden toplandığı anlaşılamayan bir bilgi tipi daha var ki o da gyroscope (jiroskop) bilgileriniz. Yani tam olarak telefonu hangi açıyla tuttuğunuz nasıl bir yönde koyduğunuz ve yürürken telefonun nasıl sallantılar yaptığı gibi bilgiler. Firmalar bu bilgileri de topladıklarını belirtiyorlar ancak neden toplandığı anlaşılamıyor.
-
6 Sildiğinizi düşündüğünüz aramalarınız aslında silinmiyor.
Facebook'ta bir arama yaptınız. Bu kişi araması olabilir, siyasi bir parti olabilir, bir kıyafet markası olabilir. Başkalarının görmesini istemediğinizde geçmişi sil diyerek siliyorsunuz. Evet o aramalarınız artık sizin aramalarınızda görünmüyor ve başkaları o aramanızı göremiyor ancak silinen yer sadece size görünen kısmı. Facebookta aramalarınız ciltlene ciltlene saklanıyor. Bu aramalarınız daha sonrasında size gösterilecek olarak reklamlarda, kişi tavsiyelerinde güzel güzel kullanılıyor. Google'da da yaptığınız bütün aramalar tutuluyor. Cookielerinizi silmeniz sadece sizin bilgisayarınızda bulunan kırıntıları sildiğiniz anlamına geliyor ancak asıl yemek google'ın tam kendisinde kalıyor. Google ancak Facebook'un aksine size kendisindeki bilgileri (söylediği kadarıyla) silmenize olanak tanıyor. Bunun için https://myactivity.google.com/myactivity sitesine girerek uzun yıllardan beri google'da biriken tüm yaptıklarınızın bilgilerini görebilirsiniz. Tabiki oradaki temizle tuşuna basarsanız da temizleyebilirsiniz.
-
7 Özel mesajlarınız da taranıyor.
Özel mesajlar aslında pek de özel değil. Bizce onun adı kişiden kişiye gönderilen ancak site tarafından gayet de takip edilebilen mesajlar olarak değiştirilmeli. Çünkü linked.in'in de bizzat uyguluyor olduğu gibi özel mesajlarınız özel bir takım tarama teknolojileriyle bir güzel taranıyorlar. İçerisindeki kullanılabilecek kelimeler seçilerek bundan sonraki reklam tercihleriniz ona göre belirleniyor. Twitter da "hizmetlerininin daha rahat kullanılabilmesi için" özel mesajlarınız kime ve ne sıklıkla ne içererek paylaşıldığını takip ediyor ve bunu açıkça belirtiyor.
0 Yorum