Dijital sanatçı Marina Amaral üç yıldır tarihi fotoğrafları renklendiriyor ve son olarak 14 yaşındaki Polonyalı bir kızın Auschwitz’deki son görüntülerini renklendirdi. Siyah-beyaz resimlere hayat veren Amaral, Czeslawa Kwoka’nın trajik geçmişini görsel olarak vurgulamayı başardı.
Amaral fotoğrafları renklendirdikten sonra “Ona ne olduğunu bilerek, onun yüzüne bakması çok zordu” diyor. Ama onun fotoğraflarını seçmesindeki nedeni “Czeslawa’ya öyküsünü anlatma fırsatını vermek istedim, ki bu da onun gibi diğer birçok kurbanın hikayesi olduğunu düşündüğüm.” için diye ekliyor.
Geçmişin izlerini taşıyan Czeslawa gibi insanları renkli gördüğümüzde bu insanlarla ilişki kurmak çok daha kolay. Onun çürüklerini, dudaklarındaki kesiği ve yüzündeki kırmızı kanı gördükten sonra onun ve milyonlarca insanın neler yaşadığını daha iyi anlıyoruz.
Aslen, resimler, II. Dünya Savaşı sırasında da esir olan “Auschwitz toplama kampının ünlü fotoğrafçısı” olarak bilinen Wilhelm Brasse tarafından çekildi.
Wilhelm Brasse bir röportajında kendisine Czeslawa’nın fotoğrafı gösterildiğinde bu kız mahkumu hatırlıyorum diyor ve hikayesinden kısaca şöyle bahsediyor: “Bu kız mahkumu hatırlıyorum çünkü çok genç görünüyordu. Kampa vardığında ona ne söylendiğini anlamıyordu. Kampa vardığında gördüğü ilk muamele Kapo adı verilen bir mahkum gözetmenin eline bir sopa alıp onu dövmesiydi. Başka bir Alman kadın da yine öfkesini masum ve bir o kadar güzel olan bu genç kız mahkumdan çıkarmıştı. Ağladı ama hiçbir şey yapamazdı. Fotoğraf çekilmeden önce kızın gözyaşları ve dudağının kesiğinden akan kanı kurumuştu. Doğruyu söylemek gerekirse, ona her vurduklarında kendime vuruluyormuş gibi hissettim ama müdahale edemedim. Çünkü müdahale edersem bu benim için ölümcül olurdu.”
Czeslawa, 1940-1945 yılları arasında Auschwitz-Birkenau’ya gönderilen 1.300.000 kişi arasında 18 yaşından küçük yaklaşık 230.000 çocuk ve gençten sadece biriydi. Czeslawa 13 Aralık 1942’de Zamosc, Polonya’dan Auschwitz’e nakledildi. 12 Mart 1943’te Czeslawa Kwoka 14 yaşında öldü. Ölüm nedeni hiçbir zaman öğrenilemedi. 1
0 Comments