2015 yılı oyun dünyası için gayet dolu dolu bir yıldı. Dying Light, Tom Clansy’s The Division, Bloodborne, Uncharted 4, The Order 1886 , The Witcher 3: Wild Hunt, ve videomuzun konusu olan Hideo Kojimanın efsane oyunu Metal Gear Solid 5: The Phantom Pain’in çıktığı bir yıldı. Nasılmış efsane bir yılmış değil mi? Metal Gear Solid 5 çıktığında ortalık tabiri caizse yandı kavruldu. Oyun siteleri tarafından 9-10 puanlar verildi. Eleştirmenler oyunda kusur dahi bulmakta zorlandıklarını söylediler. Hideo Kojima bu oyunla artık oyun dünyasına adını öyle derin bir şekilde yazdırmıştı ki artık ismini bilmeyen oyun sever kalmamıştı dünyada. Peki bunca başarının ödülünü nasıl almıştı sizce? Bavullarca para ile mi? Hayır kovularak. İşte işin ilginç tarafı da burada başlıyor. Önce biraz Hideo Kojima’nın hayatı hakkında konuşalım.
24 Ağustos 1963’yılında Japonya’da doğan Kojima, babasını çok küçük yaşta kaybetmişti. Hayatını çoğunlukla yalnızlık içinde geçiren ve bundan çoğunlukla memnun olduğunu söyleyen Kojima, 52 yaşına geldiğinde bile yalnızlığını bastırması için her zaman TV’yi açarak uyuduğundan da bir röportajında bahsetmiştir. Çocukluğundan beri sanat camiasında bir üretici olmak istediğini belirtse de Japonyada sanatçı olmak aylaklık olarak görüldüğü için aile baskısıyla üniversitede Ekonomi bölümünde okumuş. Ancak ailesinden gizli olarak Japon dergilerine yazdığı kısa hikayeleri göndererek bu tarafını hep bir şekilde canlı tutmuştur. Zamanla yazı yazma alanında güçlenince arkadaşlarıyla kısa filmler çekmeye, senaryolar yazmaya başlamıştır. Sonradan oyun dünyasında yer almanın daha havalı olduğunu düşünmüş ve üniversitenin son senesinde oyun tasarım gruplarına katılmıştır. Kendisine ilham veren ve oyun dünyasına adım atmasını sağlayan oyunun Shigeru Miyamoto’nun yaratmış olduğu Super Mario Bros’un olduğunu da defalarca belirtmiştir.
*Shigeru Miyamoto – Mario’nun Mucidi
Üniversite bittikten sonra oyun sektörüne geçişte bir hayli zorlanan ve defalarca reddedilen Kojima, projelerini Konami’ye sunduğunda , Konami’nin MSX isimli ev bilgisayarı bölümünde tasarımcı ve planlama müdürü olarak işe başladı. İşe başladıktan sonra aslında hiçbir amacı olmayan ve yaratıcılıktan oldukça uzak bir bölüme yerleştiğinin farkında vardı ve hemen arkasından Nintendo’ya geçip NES ve arcade oyunlar yapma hayalleri kuruyordu. Ancak, Konami’de bir süre daha kalmaya karar verdi ve içinde aksiyon, rol yapma ve çoklu son özellikleri olan ve Konami tarafından büyük beğeni alan Penguin Adventure oyununu çıkardı. Aldığı bu gazla hemen 1986 yılında Lost Warld isimli bir oyunu daha proje olarak sundu ancak Konami tarafından aşırı özensiz olduğu gerekçesiyle reddedildi. O sıralarda Konami’nin başlattığı ancak nasıl ilerlemesi gerektiği konusunda herhangi bir fikri olmadığı Metal Gear isimli bir oyuna kendisi de yardımcı olmak istedi.
The Great Escape isimli diziden etkilenen Kojima, oyuna gizlilik öğeleri ekledi ve Solid Snake’yi yarattı. Metal Gear isimli oyun daha önce hiç görülmemiş oynanış sunuyordu. Oyuncular tarafından büyük beğeniler aldı ve adı yavaş yavaş duyulmaya başladı. Metal Gear isimli bu oyunun konusu Solid Snake isimli bir ajanı yöneterek bir askeri üsse sızarak, bu üstte bulunan nükleer füzeye sahip olan bir savaş tankı olan Metal Gear ‘ı yok etmekti. 1990 yılına gelindiğinde Kojima’nın artık başını kaşıyacak vakti yoktu. Çünkü Hem MSX2 isimli bir oyun üzerinde çalışıyor, hem SD Snatcher 2’yi yönetiyor hem de Metal Gear 2: Solid Snake üzerine çalışıyordu. Bu arada SD Snatcher 2’de Kojima ilk defa vücut parçalarına nişan alma fikrini bulmuştu. Vücudun önemli yerleri daha fazla hasar alabilirken önemsiz yerleri daha az hasar alıyordu. Bu fikir yıllar sonra Squaresoft’un geliştirdiği Vagrant Story’de ve Bethesda’nın Fallout 3’ünde görülmüştü. Fallout 3’teki V.A.T.S sisteminin de fikir babası Hideo Kojimadır bu arada.
Metal Gear Solid’in PlayStation 1’e çıkmasıyla Kojima, artık dünya çapında tanınmaya başlamıştı. İlk 3 boyutlu Metal Gear Solid oyunu olan MGS, seslendirme aktörleri, animasyonları, ara videoları ile sinematik bir havaya sahip olan ilk oyunlardan biriydi.
Kojima’nın zekasını ve yaratıcılığını konuşturduğu ilk oyun bana göre 2003 yılında Game Boy Advance için piyasaya sürdüğü Boktai: The Sun Is In Your Hand’dir. Neden mi? Çocukların bütün gün evde oturarak oyun oynamasından bir nevi de rahatsız olan Kojima onları güneşe çıkartmak ve temiz hava aldırmak için bu oyunu geliştirdi. Genç bir vampir avcısı olarak oynadığınız bu oyunu oynayabilmek için güneşe çıkmanız gerekiyor, Çünkü Game Boy Advance üzerine yerleştirilen güneş ışığı algılayabilen sensörün güneş ışığı algılamaması durumunda oyundaki Solar Gun bozulmaya başlıyor ve ateşlemeyi kesiyordu. Silahınız ateş etmeme başlıyordu yani. Eğer güneşte çok uzun süre kalırsanız bu sefer de aşırı güneşten dolayı oyunda tabancanız artık ateş etmeme başlıyor ve sizi gölge bir yere geçmeye teşvik ediyordu. Kojima burada çocukların güneşin altında fazla kalmamasını da önemsemişti.
Daha sonrasında geliştirdiği Metal Gear Solid oyunlarında yaralanınca bandaj sarma, yemek yeme gibi sıradışı fikirler bularak bunu uygulayan Kojima, PlayStation 2 ‘ye çıkardığı Metal Gear Solid 3: Snake Eater ve Boktai2 gibi oyunlarla da ödüller almaya devam etti. Konami, bu Metal Gear Solid başarılarından o kadar memnundu ki, Kojima’ya sürekli yeni Metal Gear Solid fikirleri veriyor, sürekli bir şekilde ondan serinin devam ettirilmesini söylüyordu. 2008 yılında Metal Gear Solid 4: Guns of the patriots’u piyasaya sürerek oyun sonunda artık Snake’in hikayesini bitirdi. Metal Gear Solid serisi dışında başka oyunlar da yapmak istediğini artık her röportajda belirten Kojima, ölüm tehditleri almıştı ve bu tehditlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu. Geliştirici ekibinin ölüm korkusu taşımasını kaldıramayan Kojima oyunu yönetmeye koyuldu. MTV’den hayat boyu ödülü elde eden Kojima ‘ Söylemem gerekirse, bu yapıtım ile emekliye ayrılmayacağım. Hayatta olduğum sürece oyun geliştirmeye devam edeceğim!’ sözlerini İngilizce söylemiştir.
Artık Konami’nin baskılarına dayanamayan Kojima, E3 2009’da 2 yeni oyun duyurdu. Metal Gear Rising: Revengeance ve Metal Gear Solid: Peace Walker. Oyun dünyası Kojima’nın artık bu seriyi bitirdiğini düşündüğü için ufak bir çapta şaşkınlık yaşadı ancak Kojima bu şaşkınlığa “bu seride cevap vermediğimiz sorular vardı” diyerek yanıt verdi.
Başarıları sayesinde Konami’nin başkan yardımcılığına terfi eden Kojima bu sefer bir korku oyunu üzerine yoğunlaşmak için resmi olmayan bir şekilde ünlü korku filmlerinin de yönetmeni olan Guillermo del Toro ile anlaşarak P.T oyununun yapımlarına başladı. Demosuyla PS4 kullanıcılarını buram buram kaskatı kesen gerçekçiliğiyle oyun, o kadar güzel korkutuyordu ki oyunun tamamlanmış hali merakla beklenmeye başlandı. Nisan 2015te Konami oyunu alelacele iptal ederken, sebep olarak da “oyun politikamıza uymuyor” cevabını verdi. Asıl gerçek olan oyunun Konami’nin bilgisi haricinde geliştiriliyor olmasıydı. Söylentilere göre Kojima küçük bir ekip kurarak bu oyunu Sony Entertainment ile geliştiriyordu. Konami bu olaydan hemen sonra Metal Gear Solid 5: The Phantom Pain tanıtımlarının, oyun kutusundan her yerden Kojima’nın ismini silmişti. The Game Awards 2015’te en iyi aksiyon, en yüksek puan, en iyi müzik ödüllerini bu oyun kazanmış olsa da Konami, Kojima’nın bu ödülü almaya gitmesini yasaklamıştı.
Peki sonra ne oldu? Kojima 16 Aralık 2015’te Sony Computer Entertainment ile birlikte çalışacağını duyurdu ve Kojima Productions’ı tekrar kurduğunu da belirtti.
Kojima, 2015 yılında Konami’den ayrıldıktan sonra çıkardığı ilk oyun olan Death Stranding oyununu Kojima Productions olarak piyasaya Sony Interactive Entertainment yayımcılığıyla sundu. Ödüllere ve oyuncuların beğenilerine doymayan bu oyun Kojima’nın yaratıcılığını çok net bir şekilde gösteriyor.
0 Yorum